Sesler geliyor günbatisindan
sesler….
Koynunda günesin kayboldugu zindan
aydinlanacak mi?
Bekliyelim mi?
Bekliyebilir miyiz?
Biz
gündogusunun milyonlarla milyonu
bekliyoruz bunu..
Sesler geliyor günbatisindan
sesler..
Biz
çiplak ayakli Hindistanin açligini
esmer gözlerinde bir alev gibi tasiyanlar.
Biz
sari yüzlerinden gözleri biçak yarasi gibi bakan
kavga meydanlarinda kellesini koparip
kocaman kanli sari bir çiçek gibi birakan
Çin seddinin kulileri….
Biz
Borneo, Sumatra, Cava köylüleri….
Biz…
Biz günesin dogdugu yerden haykiriyoruz
mavi gömlekli, mavi gözlü Almanyalilara…
Ve istiyoruz ki olsun naramizin aksisedasi
Krup favrikalarindan kopan:
– HURRRA……
* * *
Kurtulusun kirmizi eli
dolasiyor üstünde Almanyanin.
Disari firlamak için tepiniyor
amele mahallelerinde tanklar.
Berlinin caddeleri kulak asiyor yine
Spartaküslerin ayak sesine..
Göbeginden çatliyacak Avrupa.
Avrupanin çatliyacak göbegi….
Çatliyacak
çatliyor
çatla…
Çabuk olun haydi…
Diyelim:
– . .DI….
Diyelim milyonlarla milyon agiz birden:
– ÇATLADI……
* * *
Söyle Berlin….
Söyle…
Elleri bombali mavi gömleklilerin
bekliyecek mi yine
Unter den Linden caddesinde nöbet?
Alevden bayraklarin üstünde
yeniden can bulacak mi Karl Liebknecht?
Avrupa bocaliyor..
Hava firtinali
omurga delik
serdümen sarhos..
Koooos….
Dümen basina…..
Sesler geliyor günbatisindan
sesler….
Nazım Hikmet Ran