VASIYET

Yoldaslar, nasip olmazsa görmek o günü,
ölürsem kurtulustan önce yani,
alip götürün
Anadolu’da bir köy mezarligina gömün beni.

Hasan beyin vurdurdugu
irgat Osman yatsin bir yanimda
ve çavdarin dibinde topraga çocuklayip
kirki çikmadan ölen sehit Ayse öbür yanimda.

Traktörlerle türküler geçsin altbasindan mezarligin,
seher aydinliginda taze insan, yanik benzin kokusu,
tarlalar orta mali, kanallarda su,
ne kuraklik, ne candarma korkusu.

Biz bu türküleri elbette isitecek degiliz,
topragin altinda yatar upuzun,
çürür kara dallar gibi ölüler,
topragin altinda sagir, kör, dilsiz.

Ama bu türküleri söylemisim ben
daha onlar düzülmeden,
duymusum yanik benzin kokusunu
traktörlerin resmi bile çizilmeden.

Benim sessiz komsulara gelince,
sehit Ayse’yle irgat Osman
çektiler büyük hasreti sagliklarinda
belki de farkinda bile olmadan.

Yoldaslar, ölürsem o günden önce yani,
– öyle gibi de görünüyor –
Anadolu’da bir köy mezarligina gömün beni
ve de uyarina gelirse,
tepemde bir de çinar olursa
tas mas da istemez hani…
1953, 27 Nisan
Barviha Sanatoryumu

 

Nazım Hikmet Ran