Sagligimda açildi kosmos yolu,
Moskova’da açilis törenindeyim.
Avucumda bir çocugun sarisin eli,
bir yilbasi agaci önündeyim.
Biliyordum, yasina bile gelmeden,
gözlerinde sirça toplar yanan çocuk,
yolcu füzeleri günese dogru, yildizlarin arasindan,
baliklar gibi sessiz sedasiz akip gidecek.
Ama füze yolculari yola çikabilecek mi pasaportsuz?
Bilet olacak mi? Parayla mi alacaklar?
Ve uzaklasip karpuzlasir, elmalasirken dünyamiz,
istiratosferde savas füzelerine mi rastgelecekler?
Beni ilgilendiren bavullarinin esyasi degil,
yüreklerinin yükü.
Korkuyorlarsa kimden, neden, niçin, nasil?
Ya ara hirsi? Emir verme meraki?
Yüzüne yilbasi agacinin telli pullu
aydinligi vuran çocuk,
belli, bilmiyorum neden, ama belli
yasayacak benden iki kere çok.
Kosmosa filan gidip gelecek. Is bunda degil.
Yeryüzünde görecek mucizenin büyügünü :
tek insan milletini piril piril.
Ben iyimserim, dostlar, akarsu gibi…
7.1.1959, Moskova
Nazım Hikmet Ran